person, human, human being

listen to the pronunciation of person, human, human being
الإنجليزية - التركية

تعريف person, human, human being في الإنجليزية التركية القاموس.

someone
birisi

Birisinin kapıyı çaldığını duydum. - I heard someone knock on the door.

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

person, human being
kişi
someone
bir kimse

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

O, şüpheleneceğin bir kimse değildi. - He wasn't someone you'd suspect.

someone
şahsiyet
someone
biri

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen. - You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.

someone
kimse

Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez. - No one ever really knows what's going through someone else's head.

Sıkılmış bir yumrukla kimsenin elini sıkamazsın. - You can't shake someone's hand with a clenched fist.

someone
önemli kimse
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} someone
person, human being
{i} human
person, human, human being
المفضلات