period of time between sunset and sunrise; darkness; end of the evening

listen to the pronunciation of period of time between sunset and sunrise; darkness; end of the evening
الإنجليزية - التركية

تعريف period of time between sunset and sunrise; darkness; end of the evening في الإنجليزية التركية القاموس.

night
gece

Dün gece arabam çalındı. - My car was stolen last night.

Bebek tüm gece ağladı. - The baby cried all night.

night
dili geceleri çıkan bir çeşit solucan
night
tün
night
{i} cehalet
night
{i} karanlık

O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor. - As he sits in the dark, typing away at his computer, he hears the sound of morning birds chirping away and realizes he has been up all night - but the insomniac still refuses to sleep.

Karanlık ve fırtınalı bir geceydi. - It was a dark and stormy night.

night
akşam

O, sabahtan akşama kadar çalıştı. - She worked from morning till night.

O, sabahtan akşama kadar çalıştı. - He worked from morning till night.

night
(özel bir olayın olduğu) gece
night
night editor gece çalışan gazete
night
daima
night
gece vakti

Ben gece vakti çalışırım. - I work in the nighttime.

Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil. - Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.

night
durmadan
night
night and day gece gündüz
night
night clothes yatak kıyafeti
night
night blindness gece körlüğü
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} night
period of time between sunset and sunrise; darkness; end of the evening

    الواصلة

    pe·ri·od of time be·tween sun·set and sunrise; darkness; end of the eve·ning

    النطق

المفضلات