O belirsiz bir süre için bir akıl hastanesine gönderildi.
- She was sent to a psychiatric hospital for an indefinite period of time.
Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti.
- Dan dated Linda for a very short period of time.
O, bir süre orada durdu.
- He stood there for a while.
Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
- For a while she did nothing but stare at me.
... sorts of data collected over a period of time investigating ...
... But obviously we're in a period of time right now where the ...