period (usually of 4 hours) spent on duty, not just watching

listen to the pronunciation of period (usually of 4 hours) spent on duty, not just watching
الإنجليزية - التركية

تعريف period (usually of 4 hours) spent on duty, not just watching في الإنجليزية التركية القاموس.

watch
{f} bakmak

Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz. - We are apt to watch television, irrespective of what program is on.

watch
{f} gözlemek
watch
{i} dikkat etme

Tom dikkat etmemiz gereken potansiyel sorunların bir listesini yaptı. - Tom made a list of potential problems that we should watch out for.

Onunla konuşurken lisanına dikkat etmelisin. - You should watch your language when you talk to her.

watch
tarassut etmek
watch
nezaret etmek
watch
(Bilgisayar) gözle

Anne bebek-bakıcısından çocukları gözlemesini rica etti. - Mother asked the babysitter to watch the children.

Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu. - She was watching TV with tears in her eyes.

watch
(Askeri) gemilerde beklenen nöbet
watch
(Askeri) vardıya
watch
-e göz kulak olmak
watch
gözetleme
watch
{f} izle

Pokémon izleyerek büyüdüm. - I grew up watching Pokemon.

Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler! - In Soviet Russia, television watches the audience!

watch
{f} kollamak
watch
{i} gözetleme, tarassut
watch
(Askeri) GÖREV SÜRESİ: Bak. "tour of duty"
watch
{f} gözetlemek
watch
{i} nöbetçilik, nöbet tutma
watch
{i} nöbet yeri/süresi
watch
{i} gözaltı
watch
{i} kol saati; cep saati
watch
{f} yolunu gözlemek
الإنجليزية - الإنجليزية
watch
watch-
period (usually of 4 hours) spent on duty, not just watching
المفضلات