perceived, beheld, skilled, versed

listen to the pronunciation of perceived, beheld, skilled, versed
الإنجليزية - التركية

تعريف perceived, beheld, skilled, versed في الإنجليزية التركية القاموس.

seen
görülen

O gün görülen bir dolunaydı. - It was a full moon that was seen that day.

Gökyüzünde görülen çok sayıda yıldızlar vardı. - There were several stars to be seen in the sky.

seen
gözükmek
seen
görülmek

Onlarla görülmekten utanmam. - I am not ashamed to be seen with them.

Onunla görülmek istemiyorum. - I don't want to be seen with him.

seen
{f} gör

Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim. - I had never seen a panda until I went to China.

Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir. - Germs can only be seen with the aid of a microscope.

seen
görüldü

Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler. - The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.

seen
f., bak. see 1
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} seen
perceived, beheld, skilled, versed
المفضلات