Sorun onun beş parasız olmasıdır.
- The problem is that he is penniless.
Onun işi başarısız olduğunda, o beş parasız kaldı.
- When his business failed, he was left penniless.
Sorun onun beş parasız olmasıdır.
- The problem is that he is penniless.
Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok.
- For one thing, I'm penniless; for another, I don't have the time.
Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır.
- Ill-gotten gains are short-lived. The only way to make real money is to earn every penny.
Onun fikirleri ona bir tek kuruş kazandırmadı.
- His ideas never earned him a single penny.
Tasarruf edilen bir peni kazanılan bir penidir.
- A penny saved is a penny earned.
Düşünceleriniz için bir peni.
- A penny for your thoughts.
A dollar and a quarter seems a small sum, but if you are absolutely penniless it might as well be a thousand.
Zach and Ben had only been at college for a week when their door was pennied by the girls down the hall.