penitential, sorrowful

listen to the pronunciation of penitential, sorrowful
الإنجليزية - التركية

تعريف penitential, sorrowful في الإنجليزية التركية القاموس.

penitentiary
{i} hapishane

Tom bir eyalet hapishanesine gönderildi. - Tom was sent to a state penitentiary.

Tom bir eyalet hapishanesinden kaçtı. - Tom escaped from a state penitentiary.

penitentiary
{i} cezaevi

Tom Jackson, ABD polis müdürü, mahkumlara devlet cezaevine kadar eşlik etti. - Tom Jackson, a US Marshal, escorted prisoners to a state penitentiary.

Tom'a bir devlet cezaevinde ömür boyu hapis cezası verildi. - Tom was imprisoned for life at a state penitentiary.

penitentiary
(Askeri) AĞIR SUÇLU CEZAEVİ: Genel olarak. ağır bir suçtan dolayı mahkum edilmiş eski ve azılı mahpuslar için ayrılan hapis, disiplin veya ıslah yeri gibi sivil ceza müessesesi
penitentiary
ıslahevi/cezaev
penitentiary
{s} pişmanlığa ait
penitentiary
{i} ıslahevi
penitentiary
{i} kilise mahkemesi başkanı rahip
penitentiary
{s} suçluları ıslah etme ile ilgili
penitentiary
ağır suçla ilgili
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} penitentiary
penitential, sorrowful
المفضلات