pençele

listen to the pronunciation of pençele
التركية - الإنجليزية
{f} paw

Kangaroos have two small forepaws and two large, strong hind paws. - Kanguruların iki küçük ön pençesi ve iki büyük, güçlü arka pençeleri vardır.

Your dog has huge paws! - Senin köpeğinin büyük pençeleri var!

{f} claw

Its sharp claws began to open and close, open and close. - Onun keskin pençeleri açılıp kapanmaya, açılıp kapanmaya başladı.

He is hiding his claws. - O pençelerini saklıyor.

pençelemek
claw
pençelemek
(for an animal) to strike at (someone, something) with its paw, claw, or talons; to paw, maul; to claw
pençelemek
to sole (a shoe)
pençelemek
to claw, to paw; (ayakkabı) to resole
pençelemek
paw
التركية - التركية

تعريف pençele في التركية التركية القاموس.

pençelemek
Pençesiyle kapmak, yakalamak, pençe vurmak
pençelemek
Ayakkabıya pençe vurmak
pençele
المفضلات