Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

pekâlâ

listen to the pronunciation of pekâlâ
التركية - الإنجليزية
well enough
jolly well
most certainly: Pekâlâ yapacağım. I shall most certainly do it
all right, well, very well, okay, good
very well: Beni pekâlâ anladı. He understood me very well
perfectly good, quite adequate: Pekâlâ bir saat. Nesini beğenmiyorsun? It's a perfectly good watch. What don't you like about it?
If that's so, then ...?: Pekâlâ, niçin öyle yapmadın? If that's so, then why didn't you do it that way?
All right./Okay./Very well
okay

Okay, I'm leaving now. - Pekâla, şimdi gidiyorum.

very well

Very well, we'll make allowance in your case. - Pekala, durumunuza anlayış göstereceğiz.

good

Well, aren't you going to kiss Tom goodbye? - Pekala, Tom'a veda öpücüğü vermeyecek misin?

well

Well, I'll only take toast and coffee. - Pekala, ben sadece tost ve kahve alacağım.

Well, it'll do for the time being. - Pekâlâ, şimdilik işe yarar.

bloody well
damn well
التركية - التركية
Benzerlerinden aşağı olmayan. "Dediğin gibi olsun", "öyle kabul edelim" anlamında genellikle bir itiraz cümlesinden önce getirilir
Karşı durum alınacağını anlatan cümlelerin başına getirilir
"Dediğin gibi olsun", "öyle kabul edelim" anlamında genellikle bir itiraz cümlesinden önce getirilir
Benzerlerinden aşağı olmayan
Karşı durum alınacağını anlatan cümlelerin başına getirilir. Çok iyi: "Hâlbuki, yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim."- Y. K. Karaosmanoğlu
Çok iyi