Onun inci gibi dişleri var.
- She has pearly teeth.
Bu armut güzel kokuyor.
- This pear smells nice.
Ben armutları boşuna aldım.
- I got the pears for nothing.
Tom Mary'in markette biraz diş macunu ve biraz tuvalet kağıdı almasını istedi.
- Tom asked Mary to pick up some toothpaste and some toilet paper at the supermarket.
Benim sol alt arka dişim ağrıyor.
- My lower left back tooth hurts.
pearly colour:.
A trio of pears pared to a pair of pears.