peşinden

listen to the pronunciation of peşinden
التركية - الإنجليزية
after

The policeman ran after the thief shouting Stop!. - Polis hırsızın peşinden Dur! diye bağırarak koştu.

What is he running after? - O neyin peşinden koşuyor.

in pursuit of
peşinden ayrılmayan
together
peşinden ayrılmayan hayvan
shadow
peşinden gitme
follow up
peşinden gitmek
go after
peşinden gitmek
to go after, to follow
peşinden gitmek
1. to follow (someone). 2. to follow in (someone's) footsteps, follow the example set by (someone)
peşinden gitmek
string along
peşinden koşmak
run after
peşinden koşmak
1. to follow (someone) around (in the hope of obtaining something from him). 2. to try to obtain (something); to try to get (something) done
peşinden koşturmak
tag
peşinden sürüklemek
trail
peş
space behind
peşinden git
go after
peşinden git
gone after
peşinden git
went after
peşinden gitmek
follow
çocuğa iş ver sonra peşinden git
(Atasözü) Call a dog and bark yourself
kadın peşinden koşan erkek
philanderer
olmayacak şeyin peşinden koşma
wild goose chase
peş
(kumaş) gore
peş
behind

Tom followed behind Mary, carrying two suitcases. - Tom iki valiz taşıyarak Mary'nin peşinden gitti.

Tom followed behind Mary. - Tom Mary'nin peşini bırakmadı.

peş
gusset
peş
space behind, the back
peş
gore
peşinden gitmek
take out after
peşinden
المفضلات