You must pay in advance.
- Peşin ödemek zorundasın.
You have to pay in advance.
- Peşin ödemek zorundasın.
The plan has been agreed to in advance.
- Plan peşinen kabul edildi.
You must pay in advance.
- Peşin ödemek zorundasın.
He borrowed the money in advance.
- O peşin olarak ödünç para aldı.
Tickets are $30 in advance, or $35 on the day of the show.
- Biletler peşin olarak 30 dolar ya da gösteri gününde 35 dolar.
I'd like you to pay the money in advance.
- Parayı peşin ödemeni istiyorum.
You have to pay in advance.
- Peşin ödemek zorundasın.
They have to pay in advance.
- Onlar peşin ödemek zorunda.
You must pay in advance.
- Peşin ödemek zorundasın.