I shared my room with sysko.
- Ben odamı sysko ile paylaştım.
She shared her piece of cake with me.
- O, kek parçasını benimle paylaştı.
Two male school pupils sharing an umbrella? That's quite a queer situation.
- Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek okul öğrencisi? Bu oldukça nonoş bir durum.
Nakido is a file sharing platform.
- Nakido bir dosya paylaşım platformudur.
Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
- Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
I share the room with my sister.
- Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.