paylaşılma

listen to the pronunciation of paylaşılma
التركية - الإنجليزية

تعريف paylaşılma في التركية الإنجليزية القاموس.

paylaş
{f} shared

The children shared a pizza after school. - Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

Tom, Mary and John shared the cost of the party. - Tom, Mary ve John Partinin maliyetini paylaştılar.

paylaş
divvy up
paylaş
{f} sharing

Two male school pupils sharing an umbrella? That's quite a queer situation. - Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek okul öğrencisi? Bu oldukça nonoş bir durum.

I'm sharing my flat with my brother. - Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

paylaş
{f} share

I share the room with my sister. - Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.

Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband. - Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.

paylaşılmak
split up
التركية - التركية
Paylaşılmak işi
paylaşılmak
Paylaşma işi yapılmak
paylaşılma
المفضلات