Malzemelere ödemek için paraya ihtiyaçları vardı.
- They needed money to pay for the supplies.
Tom her şey için kendisi ödemek zorunda kaldı.
- Tom had to pay for everything himself.
Gerekirse özel bir ücret ödeme konusunda herhangi bir itirazım yok.
- I have no objection to paying a special fee if it is necessary.
Eğer gerekliyse, özel bir ücret ödemeye hiçbir itirazım olmaz.
- If necessary, I have no objection to paying a special fee.
ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır.
- In the U.S., it is common for people to write a check instead of paying cash.
Babamın borcunu ödemekten berat edildim.
- I was absolved from paying my father's debt.
He paid for his wild youth with a lonely old age.
I pay for everything with my credit card whenever I can.
... can't throw you out if you keep paying for your room, even if you overstay your reservation. ...
... what they've gotten this at the frame is paying for mobile phone calls was the ...