O, kasabanın sosyal kalıplarına uymayacak.
- She won't conform to the town's social patterns.
Sana fiil kalıplarını öğreteyim.
- Let me teach you the patterns of the verb.
Yeni elbisen için modeli nerede buldun?
- Where did you get the pattern for your new dress?
Tom bir model fark etti.
- Tom noticed a pattern.
Ben burada bir desen görüyorum.
- I'm seeing a pattern here.
Desenin renkleri çok sıradandır.
- The colors of the pattern are very ordinary.
Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
- Patterns of married life are changing a lot.
Örüntüyü görmüyor musun?
- Don't you see the pattern?
Turistler hayvanları korkuturlar ve onların doğal aktivite yapılarını bozarlar.
- The tourists scare away the animals and disrupt their natural activity patterns.
Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.
- Those who intended to stay quickly adopted the island speech patterns, while those who did not, did not.
Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
- I can see some intricate patterns in the picture.
Sana fiil kalıplarını öğreteyim.
- Let me teach you the patterns of the verb.
O, kasabanın sosyal kalıplarına uymayacak.
- She won't conform to the town's social patterns.
Ben bir motif görmeye başlıyorum.
- I'm beginning to see a pattern.
Örüntüyü görmüyor musun?
- Don't you see the pattern?
The plane flew in a holding pattern for half an hour because one runway was closed.
This project is in a holding pattern until all the parts arrive.
... or Andre Schleifer, of people who set a direction and a pattern as they were students that then ...
... and you discover a very disturbing pattern. ...