Bekleme salonunda beş hasta vardı.
- There were five patients in the waiting room.
Bekleme salonunda beş hasta vardı.
- Five patients were in the waiting room.
Sabırlı olun lütfen. Bu zaman alır.
- Be patient please. It takes time.
O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
- Some doctors say something to please their patients.
Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
- A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
O, sabırla onu bekledi.
- She patiently waited for him.
Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.
- In spite of his anger, he listened to me patiently.
Sabırlı olmak zorundasın.
- You have to be patient.
Benim tavsiyem sabırlı olmaktır.
- My advice is to be patient.
The subject of a passive verb is usually a patient.
... And I firmly believe that if every empowered patient and ...
... It all starts with one empowered patient, one ...