Onlar sonuçları analiz etti.
- They analyzed the results.
Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.
- An expert analyzed the fabric found in the car.
Onlar sonuçları analiz etti.
- They analyzed the results.
Mary sonuçları analiz etti.
- Mary has analyzed the results.
Ben sıvıyı analiz ettim.
- I've analyzed the liquid.
Havacılık uzmanı, istatistikleri ayrıntılı olarak analiz etti.
- The aviation expert analyzed the statistics in detail.