O, çalınan cüzdanını kurtardı.
- He recovered his stolen wallet.
Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
- The police have been searching for the stolen goods for almost a month.
Bu sabah işten kovuldum. Geldiği zaman da hep üst üste gelir ya, ofisin bulunduğu binadan çıkmamla beraber arabamın da çalınmış olduğunu gördüm.
- I got fired from my job this morning. But, when it rains it pours, and upon coming out of the office building I found that someone had stolen my car.
Tom Mary'ye çalınmış bir kemanı satmayı önerdi.
- Tom offered to sell Mary a stolen violin.
Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
- The police have been searching for the stolen goods for almost a month.
Dün gece bisikletimi çaldırdım.
- I had my bicycle stolen last night.