past participle of speak

listen to the pronunciation of past participle of speak
الإنجليزية - التركية

تعريف past participle of speak في الإنجليزية التركية القاموس.

spoken
{s} konuşma

Bu yapılar nadiren, kırk yılda bir, konuşma İngilizcesinde olurlar. - These structures would rarely, if ever, occur in spoken English.

Tom yıllarca Fransızca konuşmadı. - Tom hasn't spoken French in years.

spoken
konuşmak

Benim konuştuğumdan beri Tom'la konuşmaktasın, değil mi? - You've spoken with Tom since I have, haven't you?

spoken
konuşulan

Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir. - It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.

Dido dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir. - Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.

spoken
sözlü
spoken
{f} konuş

Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir. - It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.

Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor? - Which language is spoken in the United States of America?

spoken
konuşan

Onlarla konuşmadıkça nadiren konuşan insanlar vardır. - There are people who seldom speak unless they're spoken to.

Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır. - The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects.

spoken
sözlü: spoken message sözlü mesaj
spoken
speak konuş
spoken
f., bak. speak. s
الإنجليزية - الإنجليزية
spoken
past participle of
awoken
past participle of
unfastened
past participle of
unblocked
past participle of speak
المفضلات