Birisi kapıyı çaldığında, o tam kitabı okumaya başlamıştı.
- She'd just begun to read the book when someone knocked on the door.
1812 Savaşı başlamıştı.
- The War of 1812 had begun.
Salona gittiğimizde, konser çoktan başlamıştı.
- When we went to the hall, the concert had already begun.
Yolculuk henüz başladı.
- The journey has just begun.