Onun kırık bacağını tedavi etti. - She treated him for a broken leg.
Onun kırık bacağını tedavi etti.
She treated him for a broken leg.
O bir yabancı idi ve bu şekilde tedavi edildi. - She was a foreigner and was treated as such.
O bir yabancı idi ve bu şekilde tedavi edildi.
She was a foreigner and was treated as such.