Gürültü onu korkuttu. - The noise startled him.
Gürültü onu korkuttu.
The noise startled him.
Seni korkuttuysam üzgünüm. - I'm sorry if I startled you.
Seni korkuttuysam üzgünüm.
I'm sorry if I startled you.
Tom korkmuş göründüğümü söyledi. - Tom said I looked startled.
Tom korkmuş göründüğümü söyledi.
Tom said I looked startled.
Tom biraz korkmuş gibi görünüyordu. - Tom looked a bit startled.
Tom biraz korkmuş gibi görünüyordu.
Tom looked a bit startled.