O, anahtar için cebini araştırdı.
- He searched his pockets for the key.
Bilimci vadideki dinozor kemiklerini araştırdı.
- The scientist searched for the bones of the dinosaurs in the valley.
Tom Smith'in evi polis tarafından arandı.
- Tom Smith's home got searched by the police.
İki oğlan polis tarafından durduruldu ve arandı.
- The two boys were stopped and searched by the police.