Sizden henüz bir cevap almadım.
- I have received no reply from you yet.
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
- No one received enough votes to win the nomination.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
Mektubumuzun alındığı bildirimini aldık.
- We received an acknowledgement of our letter.
Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.
- The architect boasted that he had received a prestigious award.
Sonunda bu son üç hafta boyunca almış olduğum postaları yanıtlamak için zamanım var.
- I finally have time to reply to the mail that I have received these past three weeks.