Tom Mary hakkında endişeli.
- Tom is concerned about Mary.
Ne hakkında endişelisin?
- What are you concerned about?
Tom'la ilgili endişeliyim.
- I've been concerned about Tom.
O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır.
- He is concerned about his father's illness.
Zaman geçerken, insanlar konuyla gittikçe daha az ilgilendiler.
- As time went on, people grew less and less concerned about the matter.
Onlar da proje ile ilgileniyorlar.
- They are concerned with the project also.
Herkes kaygılı ve endişeli.
- Everyone is concerned and worried.
Onlar gerçekten kaygılıydılar.
- They were really concerned.