Tom hakkında endişeliyim.
- I'm concerned about Tom.
Tom Mary hakkında endişeli.
- Tom is concerned about Mary.
O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır.
- He is concerned about his father's illness.
Neden bu kadar ilgilisin?
- Why are you so concerned?
Adam bu proje ile ilgilenmiyor.
- The man is not concerned in this project.
Zaman geçerken, insanlar konuyla gittikçe daha az ilgilendiler.
- As time went on, people grew less and less concerned about the matter.
Herkes kaygılı ve endişeli.
- Everyone is concerned and worried.
İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygılılar.
- People are concerned about racial problems.