Küçük çocuklar taşınmaktan hoşlanırlar.
- Small children like to be carried.
Yarası önemsizmiş gibi asker devam etti.
- The soldier carried on as if his wound was nothing.
Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.
- In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle.
O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.
- She carried that habit to her grave.
Ben üç kitap taşıdım.
- I carried three books.