Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.
- Children need loving.
Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.
- It is pleasant to watch a loving old couple.
Tom sevgi dolu bir evde büyüdü.
- Tom grew up in a loving home.
Sevgi dolu bir ailem var.
- I have a loving family.
Tom'un seven ebeveynleri vardı.
- Tom had loving parents.
Seven bir kalp, tüm bilginin başlangıcıdır.
- A loving heart is the beginning of all knowledge.
Onun şefkatli bir ailesi vardı.
- He had a loving family.
Tom sevgi dolu ve şefkatli bir beyefendi.
- Tom is a loving and caring gentleman.