Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Sana kısmen katılıyorum.
- I'm in partial agreement with you.
Tom Mary'nin sorununu bir ölçüde anlayabilir.
- Tom can understand Mary's problem to some extent.
Tom bir ölçüde Fransızca konuşur.
- Tom speaks French to some extent.
Söylenti bir dereceye kadar doğru.
- The rumor is true to some extent.
Bir dereceye kadar ona güvenirim.
- I trust him to some extent.
Bir yere kadar seni anlayabilirim.
- I can understand you to some extent.
Bir yere kadar seninle aynı fikirdeyim.
- I agree with you to some extent.
Ben toplu ödemeyi taksitle ödemeye tercih ederim.
- I prefer payment in full to payment in part.