التركية - الإنجليزية
تعريف partizanı في التركية الإنجليزية القاموس.
- partizan
- partisan
These were Stalin's words to the Soviet partisans.
-Bunlar Stalin'in Sovyet partizanlarına olan sözleriydi.
What does a bike path have to do with partisan politics?
-Bisiklet yolunun partizan politikasıyla ne ilgisi var?
- partizan
- partizan
- partizan
- factionist
- partizan
- (a) partisan
- partizan
- (Askeriye) partisan, guerrilla
- partizan
- (Askeriye) (a) partisan
- partizan
- partisan, uncritically devoted
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف partizanı في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- partizan
- Alternative spelling of partisan
- partizan
- A weapon of the 16th and 17th centuries consisting of a pike with a long double-edged blade, similar to a halberd
- partizan
- devoted to a cause or party
- partizan
- {i} person who supports a specific party; guerrilla fighter
- partizan
- a pike with a long tapering double-edged blade with lateral projections; 16th and 17th centuries
- partizan
- an ardent and enthusiastic supporter of some person or activity
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف partizanı في التركية التركية القاموس.
- partizan
- Düşmanlarına karşı mücadele verirken silâhlı harekete katılan kimse
- partizan
- Partici, kendi partisine aşırı düşkün olup başkasına hak tanımak istemeyen kimse
- PARTiZAN
- Partici
- PARTiZAN
- Düşmanlarına karşı mücadele verirken silahlı harekete katılan kimse
- PARTİZAN
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Kendi partisine aşırı düşkün olup başkasına hak tanımak istemeyen kimse
المصطلحات ذات الصلة
partizanı
الواصلة
par·ti·za·nıResimler
السابق
المفضلات