Ben özellikle onu sevmiyorum.
- I don't particularly like her.
Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom is particularly handsome.
Dachshund sosisleri ilk olarak New York'ta popüler oldu, özellikle beyzbol oyunlarında.
- Dachshund sausages first became popular in New York, especially at baseball games.
Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.
- I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.
Tom'un onu yapmak için özel bir nedeni yoktu.
- Tom did it for no particular reason.
Ben özellikle bu canlı portreden memnunum.
- I am pleased with this vivid portrait in particular.
Tom'un bu belirli iş için doğru kişi olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom is the right person for this particular job.
Şimdi yapacak belirli bir şeyim yok.
- I have nothing particular to do now.
Eğer bir ebeveyn iseniz, çocuklarınız için belli bir iş dalını çok istemenize izin vermeyin.
- If you are a parent, don't allow yourself to set your heart on any particular line of work for your children.
Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.
- The instruction manual describes all the particulars of the camera.
Bu bitki Madeira adasına özgüdür.
- This plant is particular to the island of Madeira.
Endişelenme anne. O yemek hakkında titiz değil. O her şey yer.
- Don't worry, Mom. He isn't particular about food. He eats anything.
Tom giysileri hakkında çok titizdir.
- Tom is very particular about his clothes.
Babam yiyecekler hakkında çok müşkülpesenttir.
- My father is very particular about food.
Nasıl giyineceği hakkında müşkülpesent.
- He is particular about how he dresses.
Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.
- The teacher particularly emphasized that point.
Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
- Tom wasn't feeling particularly talkative.
Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.
- I have nothing in particular to do tomorrow.
Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.
- The instruction manual describes all the particulars of the camera.
We knew it was named after John Smith, but nobody knows which particular John Smith.
He is very particular about his food and if it isn't cooked to perfection he will send it back.
I don't appreciate your particular brand of cynicism.
I didn't have any particular interest in the book.
or these domesticke and particular broiles, Are not the question heere.
... It's a spontaneous part of the show. >>Kevin Allocca: Have you done any particularly ...
... Could you talk a little bit about that, particularly with ...