parantez

listen to the pronunciation of parantez
التركية - الإنجليزية
parenthesis

You added an extra parenthesis. - Fazladan bir parantez eklediniz.

round bracket
parenthesis, bracket ayraç
parentheses

You should put this phrase in parentheses. - Bu ifadeyi parantezler içine koymalısın.

You should put parentheses around this phrase. - Bu ifadenin etrafına parantezler koymalısın.

brackets
{i} bracket
parantez açmak
digress
parantez açmak
bracket
parantez içine almak
parenthesize
parantez içine alınmış
bracketed
parantez açmak
to digress, say/write something as an aside
parantez içi
parenthetical
parantez içinde
between parantheses
parantez içinde
parenthetical
parantez içinde
parenthetic
parantez içinde olarak
parenthetically
parantez içine almak
to bracket
parantez içine almak
put in parentheses
parantez işareti
parentheses
köşeli parantez
square bracket
parantezler
parentheses
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Yun. Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna konulan işaret
Tümce içinde geçen bir sözü metin dışı tutmak için, o sözün başına ve sonuna konulan işaret
Konunun dışında kalan söz ve yazı
Cümle içinde geçen bir sözü metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay biçimindeki işaret, yay ayraç
Konunun dışında kalan söz ve yazı: "Bu zorunlu parantezden sonra konumuza dönelim."- H. Taner
KÖŞELİ PARANTEZ
(Osmanlı Dönemi) t. Cümleden tamamıyla ayrı "haşiye" gibi bir sözü içine alır
kapa parantez
köşeli parantez
Köşeli ayraç
parantez
المفضلات