Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

params: string object

listen to the pronunciation of params: string object
الإنجليزية - التركية

تعريف params: string object في الإنجليزية التركية القاموس.

eat
ye
eat
{f} aşındırmak
eat
{f} yemek

Balık yemekten hoşlanır mısın? - Do you like eating fish?

Öfkeli isen tartışma ve tok isen yemek yeme. - Don't argue when you are angry and don't eat when you are full.

eat
içmek kemirmek
eat
{f} (ate, --en)
eat
yiyecekler

Hangi yiyecekleri, eğer varsa, yemekten kaçınırsınız? - What foods, if any, do you avoid eating?

Bir şeker hastası hangi yiyecekleri yememeli? - What foods should a diabetic not eat?

eat
{f} çok yemek yemek

Canım çok yemek yemek istemiyor. - I don't feel much like eating.

Ben genellikle çok yemek yemekten kaçınırım. - I usually avoid eating meal too much.

eat
yemek yemek

Yemek yemek isteyen başka birisi var mı? - Is there anyone else wanting to eat?

Tom köşedeki küçük yerin yemek yemek için iyi bir yer olabileceğini düşündü. - Tom thought the little place on the corner might be a good place to eat.

eat
kemirmek
eat
(away/into ile) çürütmek
eat
{f} içmek (çorba)
eat
{f} tüketmek
الإنجليزية - الإنجليزية
eat