paketlemek

listen to the pronunciation of paketlemek
التركية - الإنجليزية
package
pack

Could you give a me hand packing on Saturday? - Paketlemek için cumartesi günü bana yardım edebilir misin?

It took me ages to pack up my stuff. - Eşyaları paketlemek çok uzun sürdü.

wrap

I'll spend at least two hours wrapping all these Christmas presents. - Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.

wrap up
packet
to package; to make (things) into a parcel; to put (something) into a carton; to wrap (something) up
enfold
do up
pack up

It took me ages to pack up my stuff. - Eşyaları paketlemek çok uzun sürdü.

to parcel sth up, to pack, to package, to wrap up
infold
truss
parcel up
paketleme
packing

Tom finished packing his suitcase. - Tom valizini paketlemeyi bitirdi.

I've just finished packing. - Az önce paketlemeyi bitirdim.

paketleme
packaging
paketleme
package
paketleme
wrapped
paketle
{f} packaged
paketle
{f} wrapping

I'll spend at least two hours wrapping all these Christmas presents. - Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.

paketle
{f} packed

Tom seems to have packed everything but the kitchen sink. - Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor.

I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags. - Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım.

paketle
{f} trussed
paketle
{f} truss
paketle
{f} wrapped

I have a gift that needs to be wrapped. - Paketlenmesi gereken bir hediyem var.

paketleme
wrap

You don't need to wrap it. - Paketlemen gerekmiyor.

Would you like me to wrap it for you? - Bunu senin için paketlememi ister misin?

paketle
bundling
paketleme
packing of
hediye paketlemek
gift-wrap
paketle
prepack
paketle
{f} pack

Pack them in the box. - Kutusunda paketleyin.

Tom seems to have packed everything but the kitchen sink. - Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor.

paketle
package

Just put those packages anywhere. - Şu paketleri bir yere koyuver.

I want to leave these packages for a while. - Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.

paketleme
wrapping

I'll spend at least two hours wrapping all these Christmas presents. - Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.

paketleme
bundling
yeniden paketlemek
repack
önceden paketlemek
prepack
önceden paketlemek
prepackage
التركية - التركية
(Atasözü) kıskıvrak yakalayıp kaçamayacak duruma getirmek
Bir veya birkaç şeyi kâğıda sararak veya kutuya koyarak bağlamak
Bir veya birkaç şeyi kâğıda sararak veya kutuya koyarak bağlamak: "Öteberi paketlemiştim, annem paketime şüpheyle baktı."- O. Kemal
Yakalamak, ele geçirmek, derdest etmek
Birini baştan savmak, atlatmak
paket etmek
paketleme
Paketlemek işi
paketlemek
المفضلات