Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

pain suffered, distress, an execution

listen to the pronunciation of pain suffered, distress, an execution
الإنجليزية - التركية

تعريف pain suffered, distress, an execution في الإنجليزية التركية القاموس.

suffering
güçlük
suffering
acı çekme

Onun bu kadar acı çekmesine dayanamıyorum. - I can't stand him suffering so much.

Acı çekme hayatın sefaletinden kaynaklanıyor. - My suffering is due to life’s miseries.

suffering
kahır
suffering
çileli
suffering
acı

Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor. - My wife is suffering from pneumonia.

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

suffering
{f} acı çek

O, ağır bir hastalıktan acı çekiyor. - He is suffering from an aggravated disease.

Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir. - To some life is pleasure, to others suffering.

suffering
{i} dert
suffering
{i} kıvranma
suffering
acı çeken
suffering
mazlum
suffering
x kötüye git/acı çek/çek
suffering
{i} ıstırap, acı; dert; kahır; mihnet; eziyet, cefa; çile
suffering
{i} çile

Çile çekmekten saçı ağardı. - Her hair grayed with suffering.

suffering
{s} ıstırap çeken; dert/sıkıntı içinde olan
suffering
dertli
suffering
{i} cefa
suffering
çeken
suffering
ıstırap çeken
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} suffering
pain suffered, distress, an execution
المفضلات