İyi çiğneyemiyor çünkü şu anda diş ağrısı var.
- He can't chew well, because he has a toothache now.
Bir diş ağrısı beni uykumdan mahrum etti.
- A toothache deprived me of sleep.
Diş ağrısı onun yüzünü şişirdi.
- The toothache made his face swell up.
Benim diş ağrısı birkaç saat içinde geri döndü.
- My toothache returned in a few hours.