pain, hurt, used as a turn to describe being hurt or feeling pain

listen to the pronunciation of pain, hurt, used as a turn to describe being hurt or feeling pain
الإنجليزية - التركية

تعريف pain, hurt, used as a turn to describe being hurt or feeling pain في الإنجليزية التركية القاموس.

hot
{s} sıcak

Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi. - The weather was hot. And pretty humid.

Bu soğuk değil, sıcak. - This is hot, not cold.

hot
{s} acı

Acı ve baharatlı olmayan bir şey yemek istiyorum. - I want to eat something that's not hot and spicy.

Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu. - Tom put too much hot sauce on his pizza.

hot
ateşli

Tom Mary'ye ateşli olduğunu söyledi. - Tom told Mary that he was hot.

Biraz ateşli değil misin? - Aren't you a little hot?

hot
{s} radyoaktif
hot
(Argo) çalıntı mal
hot
(Argo) kaçak mal
hot
şehvetli
hot
taze

Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti. - The fresh strawberries went like hot cakes.

hot
ıssı
hot
ilgili

Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi. - Our guide misinformed us about the location of the hotel.

hot
{s} şiddetli
hot
{s} çalıntı
hot
{s} iletken
hot
yakıcı şiddetli
hot
{s} seksi

Bu kız gerçekten seksi. - This girl is really hot.

Sen inanılmaz seksisin. - You're incredibly hot.

hot
taze polisçe aranmakta olan
hot
ateşli olarak
hot
ısınmak
hot
(zarf) kızgın, öfkeyle, şiddetle, ateşli olarak
hot
{s} yüksek gerilimli akım taşıyan (tel)
الإنجليزية - الإنجليزية
hot
hot-
pain, hurt, used as a turn to describe being hurt or feeling pain
المفضلات