The baby is playing with some toys.
- Bebek bazı oyuncaklar ile oynuyor.
He deprived my little sister of all her toys.
- O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.
The toy store is closed.
- Oyuncak dükkânı kapandı.
He hid his toys under the bed.
- Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
Tom got a toy hammer and toolbox for Christmas.
- Tom Noel'de, oyuncak bir çekiç ve bir alet kutusu aldı.