التركية - الإنجليزية
تعريف oyuğundan في التركية الإنجليزية القاموس.
- hollows
- third-person singular of hollow
- plural of hollow
- oyuk
- hollow
The fox hid in the hollow tree.
-Tilki oyuk bir ağaçta saklandı.
- oyuk
- cavity
- oyuk
- (Nükleer Bilimler) cave
- oyuk
- hallow
- oyuk
- alcove
- oyuk
- {i} niche
- oyuk
- {i} dent
- oyuk
- {i} hole
The children made a small hole in the ground for their game of marbles.
-Çocuklar meşe oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.
The children made a small hole in the ground for their game of marbles.
-Çocuklar bilye oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.
- oyuk
- trench
- oyuk
- fillister
- oyuk
- hollowed out
- oyuk
- cutout
- oyuk
- vacuity
- oyuk
- chase
- oyuk
- (Muzik) cutaway
- oyuk
- breach
- oyuk
- canal
- oyuk
- burrow
- oyuk
- bore
- oyuk
- socket
- oyuk
- fold
- oyuk
- pit
- oyuk
- hollowed
- oyuk
- oyuk
- gouge
- oyuk
- hollow place, cavity, hole
- oyuk
- cavity, hole; hollowed out
- oyuk
- cavern
- oyuk
- hollow, (something) which has been hollowed out
- oyuk
- excavation
- oyuk
- sinus
- oyuk
- groove
- oyuk
- antrum
- oyuk
- dint
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف oyuğundan في التركية التركية القاموس.
- oyuk
- Oyulmuş yer
- oyuk
- Oyulmuş, içi boş ve çukur olan
- oyuk
- Oyulmuş yer: "Birbirine karışmış nal oyuklarından gündüz beş on kişilik bir devriyenin geçip gittiği anlaşılıyordu."- F. R. Atay