I will teach you to play chess.
- Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
Do you know how to play chess?
- Satranç oynamayı biliyor musun?
Certainly, I like playing cards.
- Kesinlikle,kart oynamayı severim.
I like playing football.
- Futbol oynamayı severim.
Tom doesn't know how to play poker.
- Tom nasıl poker oynayacağını bilmiyor.
She used to play poker with us.
- O, bizimle poker oynardı.
I'm feeling a little frisky.
- Kendimi biraz oynak hissediyorum.
You think you can toy with me, but I don't play games.
- Benimle oynayabileceğini düşünüyorsun ama ben oyun oynamam.
Don't toy with her affections.
- Onun duyguları ile oyun oynama.
Don't play with that gun. It's not a toy.
- O silahla oynama, o bir oyuncak değil.
Don't toy with her affections.
- Onun duyguları ile oyun oynama.