oymak oymak

listen to the pronunciation of oymak oymak
التركية - الإنجليزية

تعريف oymak oymak في التركية الإنجليزية القاموس.

oymak
carve
oymak
bore
oymak
engrave
oymak başı
per tribe
birbirinin gözünü oymak/çıkarmak
to quarrel bitterly, tear into each other, tear each other to pieces; to fight (physically), lay into each other
gözünü oymak
gouge out smb.'s eye
içini oymak
scoop out
oymak
gouge
oymak
sculp
oymak
sculpt
oymak
scoop out
oymak
clan, tribe; boy scout troop
oymak
to cut, chisel, carve, or engrave a design in/upon (something); to hollow (something) out
oymak
cut
oymak
recess
oymak
chase
oymak
excavate
oymak
grave
oymak
gouge out
oymak
incise
oymak
chisel
oymak
cave in
oymak
hollow out
oymak
trace over
oymak
cave
oymak
etch
oymak
hollow
oymak
sculpture
oymak beyi
scoutmaster
التركية - التركية
Top top, küme küme
OYMAK
(Hukuk) Kabile; boyların ayrıldıkları kısımlar; 16-32 kişiden oluşan izci birliği
oymak
Kumaş gibi bir şeyi girintili bir biçimde kesmek
oymak
İzcilikte küçük birlik
oymak
Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak
oymak
Aşiret: "Dayısı, amcası dâhil, obadan, oymaktan kimse dünür gitmeye gönüllü değildir."- T. Buğra. İzcilikte küçük birlik
oymak
Hemen hemen aynı tür yıldızlardan oluşmuş, samanyolunun seyrek yapılı genç kümelerinden her biri
oymak
Aşiret
oymak
Dil ve kültür yönünden büyük bir türdeşlik gösteren, birçok boydan oluşan, yapısındaki aileler arasında toplum, ekonomi, din, kan veya evlilik bağları bulunan göçebe veya yerleşik nitelikteki topluluk, aşiret
oymak
Hemen hemen benzer veya aynı tür yıldızlardan oluşmuş, Samanyolunun seyrek yapılı genç kümelerinden her biri
oymak
Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak: "Bir ağaç kütüğünü keser, oyar, nakışlayıp bezerdi."- S. Ayverdi
oymak oymak
المفضلات