over and above; distinct from; in addition to

listen to the pronunciation of over and above; distinct from; in addition to
الإنجليزية - التركية

تعريف over and above; distinct from; in addition to في الإنجليزية التركية القاموس.

beside
yanında

Birkaç kız kapının yanında duruyor. - Several girls are standing beside the gate.

Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi? - Who was at the party beside Jack and Mary?

beside
{e} yanına

Senin yanına oturabilir miyim? - Can I sit beside you?

Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi. - Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.

beside
{e} dışında

O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır. - That store sells many things besides furniture.

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Tom'un dışında başka biri var mıydı? - Was there anybody else besides Tom?

Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur. - I don't have any other hobbies besides football.

الإنجليزية - الإنجليزية
beside
over and above; distinct from; in addition to
المفضلات