Dışarıya çıkmadan önce güneş kremi sürün.
- Apply sunscreen before you go outdoors.
Herkes dışarıya koştu.
- Everyone rushed outdoors.
Tom açık havada olmayı sevdi.
- Tom loved being outdoors.
Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to enjoy being outdoors.
Tom açık havayı çok seviyor.
- Tom loves being outdoors.
Tom çok açık havaya çıkmaz.
- Tom doesn't get outdoors much.
Açık havada iyi zaman geçirdik.
- We had a good time in the open air.
Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.
- A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness.
Polis Danı açıkta izledi.
- Police followed Dan in the open.
Tom dışarıda çok oynamaz.
- Tom doesn't play outdoors much.
Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.
- Today, we have to sleep outdoors.