Tom kamp ateşinde yemek pişirmeye alışkındır.
- Tom is used to cooking on a campfire.
Tom cebine uzandı, birkaç kibrit çıkardı, birini çaktı ve sonra kamp ateşini yaktı.
- Tom reached in his pocket, pulled out some matches, struck one, and then lit the campfire.
Tom kamp ateşinin etrafında oturan çocuklarla birlikte şarkı söylüyordu.
- Tom was singing with the children sitting around the campfire.
Gece kamp ateşinde oturdular.
- They sat at their campfires at night.