تعريف otuz في التركية الإنجليزية القاموس.
- thirty
In the summer, the temperature ranges from thirty to forty degrees Celsius.
-Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.
Ten, twenty, thirty, forty, fifty, sixty, seventy, eighty, ninety, one hundred.
-On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
- The cardinal number occurring after twenty-nine and before thirty-one, represented in Arabic numerals as 30
- A rack of thirty beers
- {a} twenty and ten, ten repeated thrice
- {s} being 30 in number
- Dar'Rilenglish | adronato
- Thirty is the number
- The thirties is the decade between 1930 and 1939. She became quite a notable director in the thirties and forties
- {i} number 30
- the cardinal number that is the product of ten and three
- A symbol expressing thirty, as 30, or XXX
- For example, if you are in your thirties, you are aged between 30 and
- Newspaper jargon for "end "
- being ten more than twenty
- The sum of three tens, or twenty and ten; thirty units or objects
- the cardinal number that is the product of ten and three being ten more than twenty
- If the temperature is in the thirties, the temperature is between 30 and 39 degrees
- 2. When you talk about the thirties, you are referring to numbers between 30 and
- The second point scored by a player or side in a game See point; scoring system
- The "-30-" symbol is used in manuscripts, newspapers, and press releases to signify the end of the story
- Being three times ten; consisting of one more than twenty-nine; twenty and ten; as, the month of June consists of thirty days
- otuz birci
- wanker
- otuz beş
- thirty five
Dan served thirty five years in that prison.
-Dan o hapishanede otuz beş yıl görev yaptı.
- otuz ikilik
- (Muzik) demisemi-quaver
- otuz ikilik süre
- (Muzik) a thirtysecond
- otuz ikinci
- thirty second
- otuz rakamı (30, XXX)
- thirty
- otuz dokuz
- Thirty-nine
- otuz iki
- Thirty-two
King, stop calling me your boy. I'm thirty-two, for God's sake!
-Kral, bana çocuğun olarak seslenmeyi kes. Tanrı aşkına ben otuz iki yaşındayım!
George Washington was born on the twenty-second of February seventeen thirty-two.
-George Washington yirmi iki şubat bin yedi yüz otuz ikide doğdu.
- otuz sekiz
- Thirty-eight
- otuz yedi
- thirty-seven
- otuz üç
- thirty-three
- otuz bir
- a card game
- otuz bir
- wank
- otuz bir çekmek
- slang to masturbate, Brit. wank off
- otuz bir çekmek
- to wank, to play with oneself, to jerk (oneself) off
- otuz dakikalık aralarla
- half-hourly
- otuz iki dişini göstermek
- (deyim) grin like a cheshire cat
- otuz ikilik not
- demisemiquaver
- otuz saniye işareti
- thirty second note
- otuz saniye kuralı
- (Denizbilim) thirty second rule
- otuz yaşlarında
- thirty something
- otuz yıl savaşı (1618-48)
- (Tarih) thirty years war
- otuz yıldır
- for thirteen years
- otuz-üçüncü
- thirty-third
- 'draysih otuz
- 'Draysih thirty
- otuz bir
- thirty-one
In one year there are more than thirty-one million seconds.
-Bir yıl içinde otuz bir milyondan fazla saniye vardır.
Sara has thirty-one ballpoint pens.
-Sara'nın otuz bir tane tükenmez kalemi var.
- otuz dört
- thirty four
- elli dirhem otuz
- slang very drunk, three sheets in the wind
المصطلحات ذات الصلة
تعريف otuz في التركية التركية القاموس.
- Yirmi dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 30, XXX rakamlarının adı. Üç kere on, yirmi dokuzdan bir artık
- Üç kere on, yirmi dokuzdan bir artık
- Yirmi dokuzdan sonra gelen sayının adı ve bu sayıyı gösteren işaret: 30, XXX
- otuz beşlik
- Küçük rakı
- otuz beşlik
- İçinde sıvı maddelerden, 0,50 l ölçüsünde bulunan şişe