oturumlar

listen to the pronunciation of oturumlar
التركية - الإنجليزية
sessions

l can schedule my sessions in advance. - Oturumlarımı önceden zamanlayabilirim.

A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda. - Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.

United States composer who promoted 20th century music (1896-1985)
plural of session
oturum
session

The group was planning a bull session to talk about the upcoming party. - Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için bir boğa oturumu planlıyordu.

Parliament is now in session. - Parlamento şimdi oturumdadır.

oturum
sitting
oturum
{i} court

The court session lasted for three hours. - Mahkeme oturumu üç saat sürdü.

oturum
{i} meeting
oturum
session, sitting; hearing (in a court)
oturum
{i} hearing
oturum
residence
oturum
(Bilgisayar) logins
oturum
residing
oturum
{i} forum

Tom didn't attend the forum. - Tom oturuma katılmadı.

Oturum
sign in
oturum
sign-in
oturum
signing in
oturum
log on to
karma oturumlar
(Politika, Siyaset) mixed sessions
oturum
diet

The Diet is now in session. - Meclis şimdi oturumda.

oturum
sessional
oturum
residence, residing
oturum
conclave
oturum
(Hukuk) session, assembly
oturum
session, sitting; hearing; residence, residing
oturum
seance
التركية - التركية

تعريف oturumlar في التركية التركية القاموس.

Oturum
celse
oturum
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
oturum
Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri
oturum
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse: "Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım."- H. Taner
oturumlar
المفضلات