Ben Osmanlıca konuşuyorum.
- I'm speaking Ottoman.
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
- In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
- In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
Türkiye, Osmanlı Devleti'nin mirasçısıdır.
- Turkey is the heir of Ottoman Empire.
Türkiye, Osmanlı Devleti'nin mirasçısıdır.
- Turkey is the heir of Ottoman Empire.
Yahudiler, İspanyol Engizisyonundan kaçtılar ve onbeşinci asırda Osmanlı İmparatorluğu'na sığındılar.
- Jews fled the Spanish Inquisition and took shelter in Ottoman Empire in the fifteenth century.
Osmanlı imparatorluğunda birçok deli padişah vardı.
- There were so many mad sultans in the Ottoman Empire.
Yahudiler, İspanyol Engizisyonundan kaçtılar ve onbeşinci asırda Osmanlı İmparatorluğu'na sığındılar.
- Jews fled the Spanish Inquisition and took shelter in Ottoman Empire in the fifteenth century.
Osmanlı imparatorluğunda birçok deli padişah vardı.
- There were so many mad sultans in the Ottoman Empire.
This was a factor in one of the major long-term weaknesses of the Ottoman Empire, namely the relatively small size of its Turkish population, which limited its ability to colonize conquered regions. In no meaningful sense was Anatolia the empire's metropolis. This might seem strange to Europeans, who are and always were much inclined to use the words Ottoman and Turkish interchangeably when describing the empire.
... gigantic architectural scale so typical of the imperial ottoman style ...
... ottoman and ...