التركية - الإنجليزية
تعريف otomatikleşmiş في التركية الإنجليزية القاموس.
- automated
- Simple past tense and past participle of automate
- Made automatic
- past of automate
- An automated factory, office, or industrial process uses machines to do the work instead of people. using computers and machines to do a job, rather than people
- Done by machine
- operated by automation; "an automated stoker
- operated by automation; "an automated stoker"
- {s} mechanized, motorized, automatic
- otomatik
- automatic
The door opened automatically.
-Kapı otomatik olarak açıldı.
This is an automatic door.
-Bu otomatik bir kapıdır.
- Otomatik
- auto
Wisdom does not automatically come with age.
-Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
The door opened automatically.
-Kapı otomatik olarak açıldı.
- otomatik
- self-
- otomatik
- automata
- otomatik
- (Bilgisayar) autofill
- otomatik
- (Gıda) servo system
- otomatik
- servo-system
- otomatik
- automatically
German restaurants do not automatically serve water.
-Alman restoranları otomatik olarak su hizmeti vermezler.
Wisdom does not automatically come with age.
-Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- otomatik
- auto-
Auto-destruct sequence initiated.
-Otomatik imha sırası başlar.
I don't like to use Google's auto-translation, but I do use it for comparison.
-Google'ın otomatik çevirisini kullanmaktan hoşlanmıyorum ama karşılaştırma için onu kullanıyorum.
- otomatik
- automatical
- otomatik
- self regulating
- otomatik
- self-acting
- otomatik
- automatique
- otomatik
- robot
- otomatik
- automaticly
- Otomatik
- (Tıp) infrapsychic
- otomatik
- automatic, self-acting
- otomatik
- system in which electric lights (usually those of a hallway or stairway) are turned on manually and turned off automatically; the button controlling such a system
- otomatik
- (saat) self-winding
- otomatik
- servo
- otomatik
- self
- otomatik
- self acting
- otomatik
- selfacting
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف otomatikleşmiş في التركية التركية القاموس.
- OTOMATİK
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Kurularak veya vakti gelince harekete geçen, işleyen
- otomatik
- Kimi işleri kendi kendine yapabilen makineler için kullanılan sözcük
- otomatik
- Kendiliğinden: "Polis şikâyetçi olunca savcı otomatik olarak harekete geçer, kamu davası açılır."- Ç. Altan
- otomatik
- Mekanik yollarla hareket ettirilen veya kendi kendini yöneten (alet)
- otomatik
- İrade dışında yapılan (davranış)
المصطلحات ذات الصلة
otomatikleşmiş
الواصلة
o·to·ma·tik·leş·mişResimler
السابق
المفضلات