I'm reading a fascinating autobiography.
- Büyüleyici bir otobiyografi okuyorum.
In Tom's autobiography, he grapples with his past.
- Tom'un otobiyografisinde, o, geçmişiyle boğuşuyor.
Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
- Otobiyografisinde, tekrar tekrar mutsuz okul günlerinden bahsediyor.