ortaya çık

listen to the pronunciation of ortaya çık
التركية - الإنجليزية
come out

The stars come out at night. - Yıldızlar gece ortaya çıkarlar.

Dreams always come out differently. - Hayaller her zaman farklı olarak ortaya çıkıyor.

{f} surfacing
arisen

The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions. - Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.

This question has often arisen. - Bu soru sık sık ortaya çıktı.

arose

Confusion arose from the accident. - Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.

The accident arose from a simple mistake. - Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.

arise

A new difficulty has arisen. - Yeni bir zorluk ortaya çıktı.

Bribes are something that arises in conjunction with power organizations. - Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.