ortaya çık

listen to the pronunciation of ortaya çık
التركية - الإنجليزية
come out

Dreams always come out differently. - Hayaller her zaman farklı olarak ortaya çıkıyor.

The truth will come out. - Gerçek ortaya çıkacak.

{f} surfacing
arisen

Some unexpected difficulties have arisen. - Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.

This question has often arisen. - Bu soru sık sık ortaya çıktı.

arose

This tradition arose in China. - Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.

The earliest civilizations arose in Mesopotamia. - En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.

arise

A new difficulty has arisen. - Yeni bir zorluk ortaya çıktı.

Trade friction might arise between the two nations at any moment. - İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.